-
1 kurşun kalem
Bleistift m -
2 kurşun kalem
каранда́ш -
3 kurşun kalem
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kurşun kalem
-
4 kurşun kalem
1. lead pencil 2. pencil -
5 kurşun kalem
pênivîs zirêç -
6 kurşun\ kalem
каранда́ш (м) -
7 kurşun kalem
карандаш -
8 kurşun kalem rica ediyorum
I would like a pencil. -
9 kalem
ру́чка (ж)* * *1) ру́чка; каранда́шkalem açmak — чини́ть каранда́ш
kalem kâğıt — пи́сьменные канцеля́рские принадле́жности
dolma kalem — автору́чка
kurşun kalem — каранда́ш
kamış kalemi — тростнико́вое перо́
taş kalem — гри́фель
tüy kalemi — гуси́ное перо́
2) резе́ц, долото́3) ки́сточка, то́нкая кисть ( для краски)4) канцеля́рия, бюро́kalem arkadaşı — сослужи́вец, колле́га
kalem odası — канцеля́рия, помеще́ние канцеля́рии
5) письмо́, слог, стильkaleme almak — написа́ть, изложи́в в пи́сьменном ви́де
kaleminden — из-под пера́ ( выйти)
kaleme gelmemek — не поддава́ться описа́нию
kalem gezdirmek — де́лать исправле́ния ( в написанном тексте)
kaleminden kan damlamak — писа́ть проникнове́нно, писа́ть от всего́ се́рдца
kalemi olmak — владе́ть перо́м
kalem oynatmak — а) написа́ть; б) пройти́сь карандашо́м, исправля́ть [текст]
kalem yürütmek — писа́ть, попи́сывать
kuvvetli kalemi var — он превосхо́дно владе́ет перо́м
6) перен. писа́тельedebiyatımızın usta kalemlerinden — оди́н из лу́чших писа́телей в на́шей литерату́ре
7) черено́к8) сорт, видbeş kalem ilâç — пять ви́дов лека́рства; пять разли́чных лека́рств
üç kalem erzak — три ви́да проду́ктов
••- kaleme gelir
- kaleme sarılmak
- kalemiyle yaşamak -
10 kalem
чекан, резец; карандаш- hakkak kalemi
- kazıma kalemi
- kömür kalem
- kurşun kalem
- marangoz kalemi
- oyma kalemi
- pastel kalem
- soğuk keski kalemi
- taşçı kalemi
- torna kalemi
- zıvana kalemiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kalem
-
11 kalem
1) ТХАЛЪЭ, КЪЭЛЭМ2) (dolmakalem) ТХЭПСТХАЛЪ(Э)
См. также в других словарях:
kurşun kalem — is. İçi grafitli, yazısı kolayca silinebilen, değişik biçimleri olan bir tür kalem … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalem — is., Ar. ḳalem 1) Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. F. R. Atay 2) Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer Bütün bizim kalem böyle, geçen gün de Sıtkı Efendi o kör … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun — is., kim. 1) Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb) 2) sf. Bu elementten yapılmış Kurşun boru. 3) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saptayıcı — sf. 1) Saptayan, sabit kılan, sürekli kılan 2) is. Tebeşir, boya, sulu boya, kurşun kalem çizim ve resimlerin bozulmalarını önlemek için bütün kâğıt yüzeyine püskürtücü ile sıkılan sakız ve alkol karışımı resim verniği … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalemtıraş — is., esk., Ar. ḳalem + Far. terāş 1) Kamış kalemleri açmak için kullanılan uzun saplı küçük bıçak 2) Kurşun kalemlerin ucunu açmak için kullanılan türlü biçimlerdeki keski, kalem açacağı … Çağatay Osmanlı Sözlük